Kategori başlığı

Kategoriler

Kategori arşivi Genel

SANDRAS DAĞINDA BULUŞTUK

10 Temmuz 2021 tarihinde Türkiye’nin dört bir tarafından gelen doğaseverler Sandras Dağında ruhsat verilen 14 Maden Sahasına karşı mücadele edebilmek ve tüm dünyaya seslerini duyurabilmek için bir araya geldi. Sandras Dağı ve suyun önemi ile ilgili konuşmalar yapıldı. Daha sonra Gökçeova Gölünün güneyinde yükselen Altınsivrisi Tepesi eteğindeki ALFA OLİVİN sahasına doğru yürüyüşe geçildi. Bu madene ruhsat veren kurumlar, şirket alkışlarla protesto edildi.
Sandras Dağında ruhsat verilen sahaların iptal edilmesi için http://chng.it/TVF7MYQkrd linkindeki kampanyayı imzalayıp paylaşarak buranın doğal güzelliğinin korunmasına yardımcı olabilirsiniz.

Faaliyetin Albümüne https://www.facebook.com/media/set/?vanity=yavuzALNIAK&set=a.10158816924219652 adresinden ulaşabilirsiniz.

HAKKARİ DAĞLARI BUZULLARI VE GÖLLERİ

Güneydoğu Hakkari ili içinde yer alan Cilo-Sat Dağları, Türkiye'nin Güney sınırları boyunca Batı'dan Doğu'ya uzanan Toros (Toros) sıradağlarının doğu uzantısıdır. Bu dağ silsilesi aslında Himalaya dağ kuşağının en batı bölümünü oluşturur. 4136 metre ile Uludoruk (Resko) zirvesi Cilo dağlarının en yükseğidir; 3794 metreye yükselen Çatalkaya (Samdi), Sat dağlarını taçlandırıyor. Hem genel görünümü hem de buzul topografyası ile Alpleri andıran Cilo-Sat dağları, Türkiye'de buzullardan en çok etkilenen bölgelerdir. Dağların yüksek rakımları, buzul oluşumunun ve su erozyonunun etkilerine tanıklık eder. Benzersiz şekilli on buzuldan en büyüğü olan İzbirak, beş kilometre uzunluğunda, 500-600 metre genişliğinde ve 100 metre derinliğe ulaşıyor.
Dağ silsilesinin güney üsleri boyunca geniş bir kurak genişlik uzanır. Bunun aksine yaylalar kış aylarında bol yağış alır. Tepeler ve tepeler arasında, kırsal yerleşimlerle noktalı yeşil ve verimli vadiler, onları asma ve meyve tarımı için ideal kılan ılıman bir iklime sahiptir.

Alçak vadilerin üzerinde, 2000 ila 3100 metre arasındaki rakımlarda dağ yamaçlarını alpin çayırlar kaplar. Bu meralarda otlayan evcil hayvan sürüleri bölgenin başlıca ekonomik faaliyetini oluşturmaktadır.

Geziler ve Tırmanışlar

Zorlu ve yüksek zirveler, yüksek buzullar, buzul nehirleri ve hızlı akan akarsular, Cilo-Sat dağlarını dünya çapında öneme sahip hem büyüleyici bir coğrafi hem de jeolojik alan haline getirmek için birleşir. Yaz gezileri için en uygun zaman Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kış tırmanışı için en uygun aylar Şubat ve Mart aylarıdır.

Oraya Ulaşım

Cilo-Sat dağlarına ulaşmak için Ankara'dan karayolu, demiryolu veya havayolu ile Van'a gidin ve ardından 245 km'lik karayolunu takip ederek Hakkari'ye gidin. Serpil köyü, Uludoruk'a çıkış için bir rota sunuyor; Cilo'nun batı yakasındaki bir diğer rota ise Dezköy.

Bölgesel Gezilecek Yerler

Cilo ve Sat dağlarında uçsuz bucaksız bir yayla kültürü gelişmiş, rengarenk giyinmiş yerel nüfusun yüksek otlaklara yaz göçü harika bir manzara. Dağ buzulları, hızla akan balıklarla dolu nehirler ve güzel buzul gölleri bölgenin doğal harikalarından birkaçıdır.

Wikiloc Rotası : https://tr.wikiloc.com/dagcilik-rotalari/map-hiking-trails-cilo-sat-4911314

SANDRASTA BULUŞUYORUZ (10.07.2021)

SANDRASTA BULUŞUYORUZ
TOPRAĞIMIZI, SUYUMUZU, YAŞAMI KORUMAK İÇİN SANDRAS’TA BULUŞUYORUZ!

10 Temmuz’da Sandras Dağı, Gökçeova göletinde buluşacağız, tanışacağız, konuşacağız, yürüyeceğiz. Herkes çıkınındaki yeteneği ve duygusu ile kadim geçmişin izlerini taşıyan bu coğrafyada geniş alanda, uygun mesafelerde olacak. “Çok isek ve var isek bu dağlar güvende” demeye gelecek. “Doğadan çaldığımız yeter! Doğa için çalalım” diyenler müzikleri ile gönüllerimizi fethedecek. Tuvalini alan resmine başlayacak. Yürüyüş, bisiklet, dağcılık, fotoğraf grup, kulüp ve dernekleri için de güzel bir buluşma olacak. Sandras sizin desteğinizle nefes almaya devam edecek. Sen yoksan bir eksiğiz. Ne farkeder deme! Farkı yaratan, fark yaratmaya inananların çoğalması olacak. Gelin birlik olalım! Çiçek baba bizi bekler. Formu doldurarak sizlerin fikirlerinin de buluşmayı renklendirmesini sağlayabilirsiniz.

Form linki: https://forms.gle/wmb8tavW87rgtPrs9

ÖDEMİŞ BOZDAĞ’IN BİLİNMEYEN AMA EN YÜKSEK NOKTASI OLAN SAYGI TEPEYE (2166M) ÇIKTIK

19 Haziran 2021 tarihinde sabah saat 05:30’da Manisa’dan yola çıktık. Sart Köy Kahvelerinde kahvaltı yaptıktan sonra saat 07:20’de Bozdağ Kayak Merkezine giden yolun Ayrıca Dağı kavşağına ulaştık ve son hazırlıklarımızı yapıp planlanan rotadan BOZDAĞ ZİRVE TURU faaliyetimize başladık. Saat 09:00’da Yavuz ALNIAK ve Rüştü KEYİF’in 7 Şubat tarihinde kaza geçirdiği AÇÖLDÜREN Deresine ulaştık. Burada kazazede dağcıların kayıp eşyalarını aramak için 15 dakika vakit geçirdikten sonra AÇ ÖLDÜREN ÇARŞAĞINDAN kılçık sırtına doğru yükseldik. Kılçık sırt hizasından yükselerek 2159 rakımlı Telesiyej tepesine ulaştık. Burada 15 dakikalık ufak bir mola verdikten sonra Bozdağ’ın asıl en yüksek noktası SAYGI TEPE’ye doğru sırt hattından ilerlemeye başladık. Saat 11:50’de SAYGI TEPEYE geldik ve GPS cihazımız tepenin yüksekliğini 2166 Metre olarak ölçtü. Burada seremoni yaptıktan sonra Bozdağ’ın doğu eteklerine doğru inişe geçerek ilerlemeye başladık. Bozdağ’ın kuzey orta eteklerinden Yaylaya inerek oradan Ayrıca Dağı eteğindeki başlangıç noktasına gelerek faaliyetimizi tamamladık.

Etkinliğin Bütün fotoğraflarına https://www.facebook.com/media/set/?vanity=yavuzALNIAK… linkinden ulaşabilirsiniz.

Etkinliğin parkur kaydına https://www.wikiloc.com/…/bozdag-zirve-turu-anemon… adresinden erişebilirsiniz.

Faaliyetlerimizden haberdar olmak ve katılmak için https://chat.whatsapp.com/EstLmUsfztaBqgDSmO8fPZ adresinden Whatsap Duyuru Gurubuna üye olabilirsiniz.

Çaybaşı Kanyonu Boru Yolu

12 Haziran 2021 tarihinde sabah saat 07:30’da Niobe Ağlayan Kayadan başlayarak Manisa Spil Dağı Çaybaşı Kanyonuna girdik. Boru yolunu takip ederek kanyon içinde yükselmeye başladık. Kanyon içinde 1.5 km ilerledikten sonra saat 09:30’da GİZLİ ŞELALE’ye ulaşmayı başardık. Burada pankartımızı açıp seremoni yaptıktan sonra kanyon içinden çıkarak Oduncu Yolu civarında yukardan tekrar Çaybaşı Kanyonu içine girdik. Kanyonun belirli bir noktasında öğle molası verdikten sonra tekrar kanyon içinden çıkarak Spil Milli Parkı asfalt yolundan seyir tepesine geldik. Seyir Tepesinde verdiğimiz küçük bir moladan sonra Haydar Deresi Vadisinden Sivrice Tepesine indik. Burada biraz mola verip Manisa manzarası izledikten sonra Manisa Şehir Merkezine inerek faaliyeti sonlandırdık.

Etkinliğin Bütün fotoğraflarına https://www.facebook.com/media/set/?vanity=yavuzALNIAK&set=a.10158756839149652 linkinden ulaşabilirsiniz.

Etkinliğin parkur kaydına https://www.wikiloc.com/hiking-trails/caybasi-kanyonu-gizli-selale-boru-yolu-sivrice-tepesi-anemon-trekking-75641895 adresinden erişebilirsiniz.

Faaliyetlerimizden haberdar olmak ve katılmak için https://chat.whatsapp.com/EstLmUsfztaBqgDSmO8fPZ adresinden Whatsap Duyuru Gurubuna üye olabilirsiniz.

MANİSA TARZANI AHMET BEDEVİ

1899 yılında Bağdat’a 100-125 km kadar kuzeyde olan Samarra şehrinde dünyaya gelmiş Kerkük kökenli bir Türkmendir. Kurtuluş Savaşı’ında savaştığı için kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibidir. Hayatını Manisa’yı tüm Türkiye’ye örnek olacak şekilde ağaçlandırmaya adamış ve yaşadığı süre boyunca binlerce ağaç dikmiştir. Spil Dağında yaşayan ve Manisa sokaklarında üzerinde sadece şort ile dolaşan Ahmet Bedevi’ye halk Manisa Tarzanı adını takmıştır. 1963 yılında hayatını kaybedince Manisa halkınca bir efsaneye dönüştürülmüş, heykeli dikilmiştir. Her yıl ölüm yıldönümü olan 31 Mayıs’da Manisa’da Ahmet Bedevi için törenler düzenlenir. Türk Ordusu’nda hem 1. Dünya Savaşı, ardından hem de Türk Kurtuluş Savaşı’ na katılır. Ancak Kurtuluş Savaşı’ndan hemen önce, Kafkas Cephesi’nde Kazım Karabekir Paşa’nın komutası altında er olarak olarak görev alır. Kurtuluş Savaşı’ nın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisince Kırmızı Şeritli (kurdelalı) İstiklal Madalyası ile şereflendirilir. Her resmi kutlamada göğsüne bağladığı bir palmiye yaprağının üzerine bu madalyayı takar ve tören alanına büyük bir gurur içinde katılır. Kurtuluş savaşı sonlarında işgalci düşmanın orduları yurdumuzu terk edişleri sırasında Batı Anadolu’ daki her yeri ateşe verirler. Alevler öyle kuvvetlidir ki Manisa’ nın yemyeşil manzarası katran karasına dönüşür. Tutkulu bir doğa sevdalısı olarak bu durumu üzüntüyle gören Bedevi, savaş sonrasında Manisa’nın manzarasını tekrar yeşile dönüştürmek üzere burada kalmaya karar verir. Askerlik bitmiştir, ancak ona göre bu vatan için ağaç dikmek yeni bir kutsal görevdir. Azimle mücadele ederek bir kaç senede mutlu sona ulaşır. Yoksul ve yalnız bir yaşam geçirir. 1 Haziran 1933’te 30 lira aylıkla bahçıvan yardımcısı olarak Manisa Belediyesi’nin kadrosuna alınır. Kendisi de yoksul olduğu halde Belediye’den aldığı aylığı fakirlere yiyecek ve giyecek almak için harcayacak kadar yardımseverdir. Yaz, kış şortla ve lastik pabuçlarla dolaşır, Sadece üzerine eski gazete sererek kullandığı ahşap bir sedirinin bulunduğu Spil Dağı’ndaki küçük kulübesinde yorgansız, yataksız ve yastıksız uyur. Tek malvarlığı bunlardır. Yaşamında fazla masrafı olmadığından paraya ihtiyaç duymaz, kazancını fakirler için harcar. Bir süre sonra saçını ve sakalını uzatmaya karar verir ve görünümünden ötürü halk ona “hacı” demeye başlar. Başkalarının 25-30 dakikada çıkabildiği Spil Dağın’daki Topkale Tepesine o, lastik pabuçlarıyla birkaç dakikada çıkar, kendi saatine göre saat 12:00 olunca muhtemelen askeriye’den kalma eski bir top arabasından 1 el top atışı yaparak saatin 12:00 olduğunu halka da bildirir. Bu yüzden halktan bazıları ona “topçu hacı” da der. Manisa Tarzanı Ahmet BEDEVİ , 31 Mayıs 1963’te hayata gözlerini yumar.

Manisa Tarzanı Ahmet BEDEVİ